21 Aralık 2018 Cuma

İYİ PARTİ KAHRAMANMARAŞ BASIN AÇIKLAMASI


Saygıdeğer vatandaşlar, değerli basın mensupları, İYİ Parti İl Divan Kurulu üyeleri ve Yönetim Kurulu üyeleri, İYİ Parti İl Gençlik Kolları mensubu arkadaşlarımız, son zamlarla birlikte artık haftanın sonunu bile getiremeyen vatandaşlarımız ve Kahramanmaraş’ın iyiliği için çalışan tüm partidaşlarımız, öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
“Maraş Olayları’nda yitirdiğimiz canları rahmetle anıyorum. Kahramanmaraş Kardeşlik Bildirisi’nin memleketimize hayırlı olmasını, birliğimizi daha da sağlamlaştırmasını diliyorum.”
Saygıdeğer konuklar, bildiğiniz üzere bu hafta Kahramanmaraş’ımızda yaşanan talihsiz olayların yıl dönümüdür. Konuşmama başlamadan önce bu vahim olayda kaybettiğimiz canları sizlerin huzurunda bir kez daha anmak istiyorum. Diliyorum ki birliğimiz ve kardeşliğimiz asla bozulmasın, böylesine vahim bir olayı bir daha yaşamayalım. Farkındayız ki bizim birliğimiz her kötülüğü yenecek güçtedir. Biliyoruz ki biz birlik oldukça her kötülük bu birlik karşısında yok olup gitmeye mahkum olacaktır. Bu hafta, KMTSO Başkanı Serdar Zabun, KMTSO Yönetim Kurulu Üyeleri, STK temsilcileri, Kahramanmaraş Barosu adına Kahramanmaraş Barosu Başkanı Av. Burak Gül ve diğer siyasi parti temsilcileriyle birlikte imzaladığımız “Kahramanmaraş Kardeşlik Bildirisi”nin memleketimize hayır ve uğur getirmesini temenni ediyorum.
"İnsanlarımız her gün daha da fakirleşiyor."
Değerli vatandaşlar, her ne kadar AKP hükümeti inkar etse de ağır bir ekonomik krizin altında olduğumuz gerçeğinin hepimiz farkındayız. Bu krizle birlikte her geçen gün cebimizdeki paramız erimekte, alım gücümüz düşmekte ve temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamaz duruma gelmekteyiz. Türkiye Cumhuriyeti ağır bir ekonomik buhrana doğru sürüklenmektedir. Alım gücünün düşmesi, fabrikaların iş yapamaması, buna bağlı olarak ithalatımızda meydana gelen küçülme ve bunun sonucu olarak ithalat ile ihracat arasındaki makasın kapanması mevcut hükümet tarafından bir başarı hikayesi olarak anlatılmaktadır; ancak asıl gerçek sokaklardadır ve evlerdedir. İnsanlarımız gün geçtikçe fakirleşmekte ve cebimizdeki paramız pul olmaktadır.
"İktidar vergiyi tabana yayarken refah payını kendisine ayırıyor. Kamuda tasarruf tedbirleri alınmıyor."
Her gün daha da küçülen ekonomimiz ve daralan ceplerimiz neticesinde Hazine ve Maliyet Bakanı tarafından yapılan sunumlarda hala vergiyi tabana yaymaktan bahsedilmekte iken tabanın her geçen gün daha da fakirleşmesi göz ardı edilmektedir. İktidar temsilcileri dövizin haneyi etkilemediği ve mevcut durum sanki basit bir ekonomik çalkantıymış gibi gerçekten uzak açıklamalarda bulunurlarken sizler her geçen gün biraz daha yoksullaşmaktasınız. Halkın fakirleşmesi, iktidar nezdinde herhangi bir karşılık bulamamıştır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları fakirleşirken saraya yeni kadrolar açılmış, yeni harcamalar yapılmış ve kamudaki israfta herhangi bir küçülmeye gidilmemiştir.
"Asgari ücretle çalışanlar açlık sınırının dahi altında kalıyor."
Son açıklanan rakamlara göre bekar bir çalışanın yapması gereken asgari harcama aylık 2.385,00 -TL'yi bulmaktadır. Ayrıca dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.943,00 -TL iken yoksulluk sınırı 6.328,00 -TL'ye dayanmıştır. Güncel durumda asgari ücret ise 1.603,00 -TL'dir. Bu, son derece vahim bir durumdur. Asgari ücret, asgari yaşam standartlarını sağlamak bir yana, açlık sınırının dahi altındadır. Ayrıca her geçen gün yeni zamlarla pazar fiyatları katlanmakta, "enflasyonla topyekün mücadele planı" ise sınıfta kalmaktadır. Fiyatlar yüzde 100'e kadar artmış iken, yüzde 10'luk göstermelik bir indirim hiçbir derde deva olmamıştır.
"İktidar şatafat içinde yaşarken vatandaş daha da yoksullaşıyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları böyle bir muameleyi hak etmiyor."
Değerli yurttaşlar, çay ve simit hesabıyla ekonomiye yön vermeye çalışan iktidar sahipleri, kendi lükslerinden hiçbir kısıtlamaya gitmiyor. Bir tarafta "İtibardan tasarruf olmaz," diyerek saraylar yapıp bu saraylara yandaş kadroları açan iktidar sahipleri varken diğer tarafta işsizlikle boğuşan vatandaşlar, cebindeki iki lira parayla intihar eden gençler ve açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren sizler varsınız. Mevcut durum asgari yaşam düzeyinizi bile karşılayamayacağınız bir hal alıyor. Onlar şatafat içinde hayatlarını sürdürürken sizler bir hafta sonra nasıl geçineceğinizin hesabını yapıyorsunuz. Faturalarınızdan, maaşlarınızdan, yediklerinizden ve içtiklerinizden alınan vergiler sizlerin rahatı için değil iktidar sahiplerinin lüks hayatı için harcanıyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları böyle bir muameleyi hak etmiyor.
"Asgari ücret şartlarının iyileştirilmesi için verdiğimiz önerge teklifimiz AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiştir."
Sevgili emekçiler, biz İYİ Parti olarak mecliste sizlerin sesi olmak için tüm gayretimizi gösteriyoruz. Bu noktada iş gücünün önemli bir kısmını oluşturan; ancak refah seviyesi açısından beklenen noktada bulunmayan asgari ücretli çalışanların gelir seviyelerinin iyileştirilmesi için bu kişilerin ücretleri üzerinden alınan her türlü vergiden muaf tutulmaları gerektiğini milletin meclisinde dile getirmiş bulunmaktayız. Sizlerin maaşlarınızdan yapılan kesintiler adalet ve sosyal devlet ilkelerimiz ile bağdaşmamaktadır. Ayrıca bu maaşlarınızın harcanması sırasında ödediğiniz KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergiler de sizlerin yaşam standartlarınızı zorlamaktadır. Sizler, şu ekonomik koşullarda temel ihtiyaçlarınızı dahi karşılayamayacak kadar fakirleştirildiniz. Bu hususta sizlerin yaşam şartlarınızın hangi seviyede olduğunun tespiti ve gerekirse iyileştirilmesi, asgari ücretin yeterli olup olmadığı ve maaşlarınızdaki kesintilerin son bulması açısından verdiğimiz önergemiz AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiştir. Yine aynı gerekçelerle sunduğumuz kanun teklifimiz ise halen komisyondadır.
"Çalışanlarımızın yüzde 40'ı asgari ücretle çalışıyor ve açlık sınırının altında yaşıyor. Refahı iktidar sahipleri yaşarken cefayı vatandaş çekiyor. "
Ekonomik durumun git gide kötüleştiği bu günlerde biz her zaman kemer sıkan tarafın devlet olması gerektiğini söylüyoruz. Her ne kadar AKP iktidarı kendi lüks hayatından ödün vermek istemese de bizler vatandaşlarımızın açlık sınırının altında bir hayat sürmelerini istemiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin artık dünyaya yön veren bir ülke konumunda olduğunu söyleyenler, kendi vatandaşlarının ne halde olduklarını göremiyorlar. Onlar saraylarda yaşarlarken, sizler ay sonunu zor getiriyorsunuz; onlar bu saraylarda kendilerine yeni iş kadroları açarlarken, sizler açlık sınırının altında kalan bir maaş için haftanın her günü çalışmaya razı oluyorsunuz; onlar makam arabalarıyla Türkiye'yi dolaşırken, sizler sabah ayazında servislerde sürünüyorsunuz. Sizler, bu ülkenin iş gücünün büyük bir kısmını oluşturuyorsunuz. 2017 verilerine göre Türkiye'de çalışanların yüzde 40'ı asgari ücretli çalışanlardan oluşuyor. Yani ülkemizde çalışan kesimin yüzde 40'ı açlık sınırının altında yoksul bir hayata mahkum bırakılıyor. Sizler böyle yaşamayı hak ediyor musunuz?
"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları iyi bir hayatı hak ediyor. Biz, iyi bir hayat yaşamanız için çalışıyoruz."
Sevgili vatandaşlar, geldiğimiz noktada acilen bir eylem ve tasarruf planı hazırlanması gerekmektedir. Bu planda ise esas olan kamudaki harcamaların kısılması olmalıdır. İktidar, gözünü halktan çevirdiği için sizlerin yaşadığı sıkıntıyı ve buhranı görememektedir ve tasarrufu dahi sizlerden beklemektedir. Her gün saatlerce çalışıp elinize geçen parayla iki haftalık ihtiyaçlarınızı zor karşılamaktasınız. Kapanan iş yerleri ve fabrikalar neticesinde zaten mevcut olan işsizlik problemi bir üst seviyeye çıkmıştır; ancak mevcut durumumuzda çalışan insanlar dahi emeklerinin karşılıklarını alamamaktadır. Sizlerin iyi bir hayatı hak ettiğinizin farkındayız ve meclis çatısının altına girdiğimiz andan itibaren sizin hak ettiğiniz şekilde yaşamanız için gayret gösteriyoruz. Her ne kadar AKP ve MHP birlikteliği bu gayretimize son vermeye çalışsa da sizlere söz veriyoruz ki biz asla pes etmeyeceğiz. Sizlerin desteğiyle sizlerin sesi olacağız.
Saygılarımla.
Av. Ahmet ÇABUKEL
İYİ Parti Kahramanmaraş İl Başkanı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder